Skip to content
MFY-LEGAL-logoMFY-LEGAL-logoMFY-LEGAL-logo
  • Anasayfa
  • Hakkımızda
  • Hizmetlerimiz
  • Ekibimiz
  • Haberler
  • Makaleler
  • Yayınlar
  • Kariyer
  • İletişim
  • wpml-ls-flagtr
  • wpml-ls-flagen
MFY-LEGAL-logoMFY LegalMFY-LEGAL-logo
MFY Legal
  • Anasayfa
  • Hakkımızda
  • Hizmetlerimiz
  • Ekibimiz
  • Haberler
  • Makaleler
  • Yayınlar
  • Kariyer
  • İletişim
  • wpml-ls-flagtr
  • wpml-ls-flagen

[email protected] 

+90 212 230 54 54

Kira Bedelinin Uyarlanması Davaları


Kira bedelinin uyarlanması davaları:
 Taraflar arasında imzalanan kira sözleşmesi sonrasında öngörülemeyen veya öngörülmesi beklenemeyen olağanüstü bir durumun olması durumunda sonradan değişen hal ve şartlara uydurulması talebi ile açılan dava türüdür.

Kimler Kira Bedelinin Uyarlanması Davası Açabilir ?

Kiraya verenler: Kiraya veren malik, rayiç kira bedellerinin aşırı derecede yükseldiğini gerekçe göstererek uyarlama talep edebilmektedir. 

Kiralayan: kiralayan aşırı ifa güçlüğü çektiğini belirterek dava yoluyla uyarlama davası açma hakkı vardır.

Türk borçlar Kanunu madde 138’de düzenlenmiştir. Buna göre;

“Sözleşmenin yapıldığı sırada taraflarca öngörülmeyen ve öngörülmesi de beklenmeyen olağanüstü bir durum, borçludan kaynaklanmayan bir sebeple ortaya çıkar ve sözleşmenin yapıldığı sırada mevcut olguları, kendisinden ifanın istenmesini dürüstlük kurallarına aykırı düşecek derecede borçlu aleyhine değiştirir ve borçlu da borcunu henüz ifa etmemiş veya ifanın aşırı ölçüde güçleşmesinden doğan haklarını saklı tutarak ifa etmiş olursa borçlu, hâkimden sözleşmenin yeni koşullara uyarlanmasını isteme, bu mümkün olmadığı takdirde sözleşmeden dönme hakkına sahiptir. Sürekli edimli sözleşmelerde borçlu, kural olarak dönme hakkının yerine fesih hakkını kullanır.”

Kira bedeli uyarlama davaları yalnızca konut ve çatılı işyeri kiralarını kapsamayan, her türlü kira sözleşmesi için uygulanabilen bir dava türüdür.

Borçlu hakimden sözleşmenin yeni koşullara uyarlanmasını isteyebilir. Bunun mümkün olmaması halinde borçlu, sözleşmeden dönebilir veya fesih hakkını kullanabilir.

Kural olarak sözleşmelerde, sözleşmeye bağlılık (ahde vefa) ilkesi kabul edilir ve taraflar sözleşmedeki şartlara uymakla yükümlüdür. Ancak Türk Borçlar Kanunu Madde 138 buna bir istisna getirmiş ve öngörülemeyen veya öngörülmesi de beklenemeyen durumlarda borçlunun uyarlama davası açma hakkı olduğunu öngörmüştür.

Kira Bedelinin Sözleşmede Her Yıl Ayrı Ayrı Belirlenmesi

Kira sözleşmesi hazırlanırken, kira bedelinin her yıl ayrıca düzenleneceği hükmü yer alabilir. Yargıtay’ın 21.11.1991 tarihli bir kararında uzun süreli kira sözleşmesinde kira bedelinin her yıl için ayrı ayrı belirlenmesine dair sözleşme hükmünü, uyarlama hükmü olarak kabul etmiştir.

Kira Bedelinin Kanunen Uyarlanması Hali

Eğer sözleşmede kira bedelinin uyarlanmasına ilişkin bir hüküm yoksa bu durumda kanuni uyarlama haline gidilebilir. Sözleşmenin değişen koşullara uyarlanması hususunda düzenleme yukarıda da belirttiğimiz üzere Türk Borçlar Kanunu Madde 138’de mevcuttur.

Kira Bedelinin Uyarlanması Davası ile Kira Tespit Davası Farkı

Kira bedelinin uyarlanması, kira bedelinin tespiti davasıyla karıştırılmaması gerekir. Kira bedelinin uyarlanması dair dava;

·      Uzun süreli kira sözleşmelerinde

·      Davanın açıldığı tarihten itibaren uygulanması

·      Dava açma süresi öngörülmemiş olma özelliği taşır.

Kira Bedelinin Uyarlaması Davasının Koşulları:

1. Sözleşmenin yapıldığı sırada, taraflarca öngörülmeyen ve öngörülmesi de beklenmeyen olağanüstü bir durum ortaya çıkmış olmalıdır.

Örneğin; Depremin olup olmayacağı ne şekilde etki edeceği, ne zaman olacağı öngörülemez veya bir hastalığın salgın haline dönüşeceği ve hukuki ilişkilere ne şekilde etki edeceği kural olarak önceden bilinemez. Bu gibi durumların varlığı aşırı ifa güçlüğüne sebebiyet vereceğinden kira bedelinde uyarlama talep edilebilir.

Ancak devalüasyonların ülkemiz açısından öngörülemez nitelik taşımadığı bu sebeple ülkemizdeki istikrarsız ekonomik durumun taraflarca öngörülebilecek bir durum olduğu yönünde kararlar tesis etmektedir. 

Ayrıca Yüksek Mahkeme, yakın tarihli kararlarında 3 kişilik oluşan bilirkişi kuruluşundan rapor alınmadan verilen kararları eksik bulmaktadır. Buna göre bu kurul;

Kiralananın niteliği, kullanma alanı, konumu, bölgedeki kira bedelini etkileyecek normalin üstündeki imar ve ticaret değişiklikleri, emsal kira paraları, vergi ve amortisman giderlerindeki artışlar, döviz kurlarındaki ani ve aşırı iniş ve çıkışlar ile ülkeyi sarsan ciddi ekonomik kriz veya deprem, sel yangın, salgın hastalık gibi mücbir sebep sayılan doğal afetlere bağlı ödeme esaslarının yeniden düzenlenmesini gerektirecek olayların araştırılıp değerlendirilmesi üzerine bir rapor hazırlanmasını istemektedir.

2. Bu durum borçludan kaynaklanmamış olmalıdır.

 Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 12.11.2014 tarihli bir kararında, aşırı ifa güçlüğüne yol açan olayın bir dış olay olması yani kişiden kaynaklanmaması gerektiği yönünde hüküm tesis etmiştir.

3. Kira sözleşmesinde uyarlamaya engel hüküm bulunmamalı.

Ancak olağanüstü halin beklenenden fazla olması hali durumunda hakim talep üzerine uyarlamaya dair hükümlerinde uyarlanmasına hükmedebilir.

Tarafların sözleşmeye koyacakları hükümlerle uyarlamayı engellemeleri mümkündür. Bu durumda borçlu aşırı ifa güçlüğüne düşse de sözleşme kurulduğu zamandaki şartlarla varlığını devam ettirir.

Tacirler Bakımından Uyarlama Davası

Tacirler bakımından ticari işleri bakımından basiretli davranma yükümlülüğü bulunmaktadır. ( TTK. M. 188) Bu durum, tacirin uyarlama talebinin kabulünü güçleştirmektedir. Tacir ticari faaliyetleri esnasında sağduyulu hareket ederek ileriyi düşünmeli, işlerini ona göre organize etmelidir. Bu sebeple öngörülebilirliğin ölçüsü tacir bakımından daha ağırdır. 

Türk Borçlar Kanunu Madde 138 Hükmünün Kira Sözleşmelerine Uygulanmasının Neticeleri

TBK Madde 138 hükmünde, aşırı ifa güçlüğünün varlığı halinde sözleşmenin uyarlanması veya sonlandırılması öngörülmüştür. Uyarlamanın hakim tarafından Türk Medeni Kanunu Madde 2/1 hükmündeki dürüstlük kuralı gereği yapar. Hakim uyarlamanın yöntemi ve şartları, hakim tarafından serbestçe takdir edilir. Hakim takdir hakkını kullanarak ifa yerinin, zamanının, şeklinin değiştirilmesi, yeniden belirlenmesi, faiz gibi yan edimlerde değişiklik yapılması, ifa süresinin değiştirilmesi şeklinde uyarlamayı gerçekleştirebilir. Uyarlama kira süresinin uzatılması veya kısaltılması şeklinde de gerçekleştirilebilir. Uyarlama genellikle kiracı tarafından talep ediliyor olsa da kiraya verenin de başvurma hakkı bulunmaktadır. Kiralayan kira bedelinin çok düşük kaldığını gerekçe göstererek kira bedelinin arttırılmasını talep edebilir. Bu durumda kira bedelinin artırılması talebini ihtiva eden uyarlama davası açabilir. 

Özellikle ekonomik krizler sebebiyle inşaat sektöründe yaşanan durağanlık, kentsel dönüşüm uygulamaları bölgedeki kiralık konut ihtiyacındaki talep artışı gibi sebepler, kira bedellerinin yükselmesine yol açmaktadır. İlgili sebepler gerçekleşmeden taşınmazını düşük bedelle kiraya veren malik, rayiç kira bedellerinin aşırı derecede yükseldiğini gerekçe göstererek uyarlama talep edebilmektedir.

MFY Legal

MFY Legal

MFY Legal Hukuk Bürosu, geniş hukuki deneyim ve uzmanlıkla müvekkillerine kapsamlı hukuki çözümler sunar.

MFY Legal’i Keşfedin

  • Hakkımızda
  • Hizmetlerimiz
  • Ekibimiz
  • Kariyer
  • İletişim

Haberler & Yayınlar

  • Makaleler
  • Yayınlar
  • Haberler

Bültenimize Kaydolun

Özel içeriklere ve güncel bilgilere erişim sağlayın! Bültenimize abone olarak en son haberler, ilgi çekici içerikler ve size özel fırsatlarla ilk siz tanışın.

Bültenimize Abone Olun
  • wpml-ls-flagtr
  • wpml-ls-flagen

Şartlar ve Koşullar

Gizlilik & Çerez Politikası

Site Haritasi

Copyright © 2025 MFY Legal. Tüm Hakları Saklıdır..

Bize Ulaşın
İlk İsim
E-posta
Telefon
Beni haberlerden ve tekliflerden haberdar edin*
Onayı Yönet

En iyi deneyimi sunabilmek amacıyla, cihaz bilgilerinizi depolamak ve/veya bu bilgilere erişmek için çerezler ve benzeri teknolojiler kullanılmaktadır. Bu teknolojilere vermiş olduğunuz onay, bu sitede gezinme davranışınız veya benzersiz kimliğiniz gibi verilerin işlenmesine imkân tanımaktadır. Onay vermemeniz veya vermiş olduğunuz onayı geri çekmeniz, bazı özelliklerin ve işlevlerin düzgün çalışmamasına yol açabilir.

Functional Her zaman aktif
The technical storage or access is strictly necessary for the legitimate purpose of enabling the use of a specific service explicitly requested by the subscriber or user, or for the sole purpose of carrying out the transmission of a communication over an electronic communications network.
Preferences
The technical storage or access is necessary for the legitimate purpose of storing preferences that are not requested by the subscriber or user.
Statistics
The technical storage or access that is used exclusively for statistical purposes. The technical storage or access that is used exclusively for anonymous statistical purposes. Without a subpoena, voluntary compliance on the part of your Internet Service Provider, or additional records from a third party, information stored or retrieved for this purpose alone cannot usually be used to identify you.
Marketing
The technical storage or access is required to create user profiles to send advertising, or to track the user on a website or across several websites for similar marketing purposes.
Seçenekleri yönet Hizmetleri yönetin {vendor_count} satıcılarını yönetin Bu amaçlar hakkında daha fazla bilgi edinin
Tercihleri görüntüle
{title} {title} {title}
Scroll to top